Yaşadığımız tüketim çağında plastiğe boğarak kirlettiğimiz yaşam kaynağımız su, endüstirinin verdiği zararı artık kaldıramıyor. Kendi ürünlerini satmak için suyu koruduğunu iddia ederek aslında suya ve su kaynaklarına zarar veren markalarını maviye boyayan su firmaları ise esasında bluewashing yapmış oluyor. 

Washing yani aklama olarak çevirebileceğimiz pazarlama stratejisi esasında markaların tüketici hassasiyetlerine karşı yalan yada yetersiz beyanda bulunarak kendi olumsuz imajlarını aklamalarıdır. Bluewashing yani mavi aklama ise markaların su ve su kaynaklarını koruduğunu iddia ederek markalarının suya ve çevreye verdiği zararı aklama çabalarına denir. Su ve çevre hassasiyetine sahip tüketicilerin gözlerini boyamak için başvurulan bu yöntem sayesinde olumsuz etki sansürlenebilir hatta marka imajı tüketiciye bilinçli gözükebilir.

Şirketler Neden Bluewashing Yapar? 

Artık doğanın yardım çığlıklarına kulaklarımızı tıkamıyor ve toplumsal olarak el ele daha bilinçli tüketim alışkanlıkları ediniyoruz. Gün geçtikte artan kıtlıkları ve temiz suya erişimin azalmasını izlerken doğayı ve suyu korumak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Tüm bu süreçte suya en büyük zararı verenler ise esasında temiz suyu soframıza taşıyan su endüstrisinin kendisi. Su markaları ve dev şirketler ürünlerini yeni tüketim anlayışı geliştiren bizlere satmak için hikayelerini ve imajlarını maviye boyayarak bluewashing yapıyorlar. Şişelenmiş suyu daha sağlıklı gibi gösteren marka politikaları ve suya verdikleri zararı gizleyecek su ve su kaynağı koruma projeleriyle esasında simsiyah olan markalarını doğaya ve suya saygılı mavi renge boyuyorlar. Bu sayede çevre ve su hassasiyetine sahip tüketicinin tercihlerini etkilemek ve toplumsal hafızada aklanmak isteyen şirketler bazense ortaya çıkan olumsuz imajlarını unutturmak adına zararlarının yanında minicik kalan sosyal sorumluluk projelerine imza atıyorlar.

Bluewashing Yapan Şirketler Nasıl Anlaşılır?

Bluewashing yapan şirketler genellikle su ve su kaynaklarını koruyan derneklere yaptığı büyük bağışlar ve oluşturdukları sosyal sorumluluk projeleriyle gündeme gelmektedirler. Üretimden dağıtım sürecine suya ve su kaynaklarına olan saygılarını ve sularının mükemmelliğine dayanaksız biçimde fazlaca değinen bu markalar, sloganlarında saflık ve doğallıktan sıkça bahsederken ambalaj tasarımlarında ve şişe tasarımlarında sıkça doğal ve çevreci bir yaklaşım izlerler. Aslında plastikle suyun sürekli temas etmesine yol açan plastik şişe, içerisindeki suların her daim saf kaldığından yada yerel su kaynaklarını  sonu yokmuşcasına sömürdüklerinden bahsetmek yerine suyun ne denli sağlıklı olduğundan ve sağladıkları iş ve kalkınma fırsatlarından bahsettiklerini görmek de mümkün.

Greenwashing ve Bluewashing Arasındaki Farklar Nelerdir?

Greenwashing yani yeşil aklama, markaların daha çevreci imaj sergilemek adına doğanın tüm değerlerine saygılı olduğunu iddia ederken aldatıcı olmasına denir. Bluewashing esasında yeşil aklamanın kollarından biridir diyebiliriz. Su kıtlığının tüm dünyada git gide daha fazla gündem olmasıyla birlikte yeni yeşil artık maviye dönüşmüştür. Şirketler halihazırda yaptıkları yeşil aklama uygulamalarının yanı sıra sıkça mavi aklamada yaparak tam olarak aldatıcı olabilmeyi hedeflemektedir.