Gürültü Kirliliği Nedir? Nasıl Önlenir?
Kirlilik denildiğinde bu tanımı çoğu zaman doğa ve doğal kaynaklar ile ilişkilendiriyoruz. Oysa kirlilik; yaşamın doğal akışına zarar veren her şeyi ifade ediyor. Doğal akışı bozan ve kirlilik olarak değerlendirilen birçok faktör bulunur. Bunlardan bir tanesi gürültü kirliliğidir.
Gürültü Kirliliği Nedir?
Gürültü, sesin insanları ve diğer canlıları duygusal ve fiziksel olarak rahatsız edici seviyelere ulaşmasıdır. Gürültü kirliliği ise doğal dengenin bozulmasına neden olan aşırı gürültü ve doğal olmayan sesleri ifade ediyor.
Günlük yaşam rutininde birçok sesi duymaya alışkınız. Konuşan insanlar, televizyon sesi, müzik sesi, telefonların bildirim sesleri ve araç sesleri sık sık duyduğumuz sesler olduğu için kulaklarımız bu seslere aşinadır. Ancak bu seslerin seviyesi yükselmeye başladığında sesler gürültüye dönüşüyor. Bizi ve başka canlıları da rahatsız etme derecesine geldiği zaman gürültü kirliliği oluşuyor.
Büyük şehirlerde ve kalabalık yaşam alanlarında gürültü yoğunluğu daha yüksek seviyededir. Bazı şehirlerde gürültü yoğunluğu Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği ölçülerin üzerindedir. Bu durum yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.
Ses Kirliliği Nedenleri Nelerdir?
Ses kirliliği, algılama gücümüzü ve işitme sağlığımızı olumsuz etkileyen önemli bir çevre sorunudur. Çevre doğallığını bozan bu sorun ayrıca fiziksel ve psikolojik dengemizi bozmaya ve iş verimini düşürmeye de neden oluyor. Ses kirliliğine uzun süre maruz kalan kişilerin sinirli, stresli, huzursuz ve verimsiz hale geldiği gözlemleniyor.
Dünya genelinde en yaygın ses kirliliği kaynağı, ulaşım sistemleridir. Ayrıca yanlış yapılan şehir planlamacılığının da gürültü kirliliğine etkisi çok fazladır. Sanayi bölgelerinin yerleşim alanlarına çok yakın konumda inşaa edilmesi yerleşim alanlarında yaşamı güçleştiriyor. Ses kirliliği nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Trafikteki araçların motor, egzoz ve fren sesleri
Korna sesleri
Acil durum sirenleri
Yapım ve onarım çalışmaları
Ses sistemleri
Fabrika-makine sesleri
Bazı eşya ve ev aletlerinin çıkardığı sesler
Hoparlörler
Eğlence mekanları
Maç karşılaşmaları
Toplu şekilde gerçekleştirilen sosyal faaliyetler
Ses Kirliliğinin Etkileri Nelerdir?
Sürekli olarak ses kirliliğine maruz kalmak yaşam kalitesini birçok yönden olumsuz etkiliyor. Bir örnek ile açıklamak gerekirse; televizyon izlerken uyuya kaldığımızda genellikle baş ağrısı ile uyanırız. Bunun nedeni maruz kaldığımız gürültüdür. Bu durumun nadiren yaşanması bile baş ağrısı ile sonuçlanıyor iken sürekli gürültüye maruz kaldığımızda olabilecekleri tahmin etmek pek de zor değil. Ses kirliliğin etkilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Fiziksel Etkileri: Ses kirliliğine maruz kalmak, geçici veya sürekli işitme bozukluklarına yol açabiliyor.
Fizyolojik Etkileri: Gürültü kirliliği, dolaşım bozuklukları, kan basıncının artması, kalp atışlarının yavaşlaması, hızlı solunum ve ani refleks gelişmesine neden olabiliyor.
Psikolojik Etkileri: Sürekli ses kirliliğine maruz kalmak strese, aşırı sinirlilik haline ve davranış bozukluklarına yol açabiliyor.
Performans Etkileri: Gürültünün şiddeti ve maruz kalma süresine bağlı olarak konsantrasyon bozukluğu, hareketlerin yavaşlaması ve iş veriminin düşmesi yaygın olarak görülen performans etkileridir. Özellikle endüstri alanında konsantrasyon bozukluğu iş kazalarına neden oluyor. Bu durumu engellemek için iş yeri gürültüsünün azaltılması önem kazanıyor.
Gürültü Kirliliği İnsan Sağlığını Nasıl Etkiler?
Uzun süre gürültüye maruz kalmak uyku bozukluğu, kulak çınlaması, kulak uğuldaması, hipertansiyon ve saldırganlık gibi durumlarla sonuçlanabiliyor. Metabolik ve kardiyovasküler sistem üzerindeki olumsuz etkilerin dışında çocuklarda bilişsel bozukluğa da yol açıyor. Araştırmalardan elde edilen verilere göre ses kirliliği nedeniyle;
Yılda 48.000 yeni gelişen iskemik kalp rahatsızlıkları vakaları,
12.000 erken ölüm,
6.5 milyon kişide kronik uyku bozukluğu
Görüldüğü tahmin ediliyor. Bunun yanı sıra özellikle uçak gürültüsünden dolayı okul çağında bulunan 12.500 çocuğun okuma bozukluğu yaşadığı tahmin ediliyor.
Bu durumun en kötü ve en önemli tarafı da ses kirliliğine maruz kaldığımızı fark etmiyoruz. Oysa ses kirliliği, hava kirliliğinden sonra sağlık sorunlarına yol açan en büyük ikinci çevresel sorundur. Hava kirliliğinden kaynaklanan erken ölümlerin sayısı fazla olsa da ruh sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen gürültü kirliliğini göz ardı etmemek gerekiyor.
Gürültü Kirliliği Nasıl Önlenir?
Fiziksel ve ruhsal sağlığımızı etkileyerek yaşam kalitesini düşüren gürültü kirliliğini azaltmaya veya önlemeye yönelik birden fazla tedbir var. Bunları hayata geçirerek ses kirliliğini yok edebilir ya da minimum seviyeye düşürebiliriz. Gürültü kirliliğini önlemek için alınması gereken tedbirleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Sanayi ve endüstri bölgelerini yerleşim alanlarının dışına kurmak.
Motorlu taşıtların özellikle şehir içi trafiğinde korna çalmalarını engellemek.
Hava alanlarını yerleşim yerleri ve yaşam alanlarından uzak lokasyona kurmak.
Kişileri bireysel araç kullanımı yerine toplu taşıma kullanmaya teşvik etmek.
Yerleşim alanlarında ve halka açık yerlerde ses yükselten sistemlerin kullanımı sınırlandırmak veya kontrol altında tutmak.
Konutlarda televizyon ve yüksek ses çıkarabilen araçların ses seviyesinin yükseltilmesini engelleyen önlemler almak.
Motorlu taşıtlarda küçük motor kullanılmasına ve ses yalıtımı yapılmasına teşvik etmek.
Toplu taşıma araçlarında daha az ses çıkaran lastiklerin kullanılmasını sağlamak.
Yolların düşük gürültülü asfalt ile döşenmesini sağlamak.
Bisiklet kullanılmasına teşvik etmek.
İşyerlerinde gürültü seviyesini minimum seviyeye düşürmek.
Yeni inşa edilen binalara ses yalıtımı yapılmasını teşvik etmek.
Havai fişek gibi ani ve çok yüksek ses çıkaran patlayıcı maddelerin kullanılmasını engellemek.
Bireyleri ve kuruluşları ses kirliliği konusunda bilinçlendirmek.
Ses kirliliğinin neden olduğu rahatsızlıkları önlemek için yukarıdaki tedbirlerin alınması faydalı olur. Ses kirliliğini önüne geçebilmek için gürültüyü kaynağında önlemek gerekiyor. Ancak gerek ekonomik gerekse teknik açıdan gürültüyü kaynağından önlemek mümkün olmayabilir. Ses seviyelerinin çevreye olan olumsuz etkilerini azaltabilmek için kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları gürültü ile mücadele çalışmalarını birlikte yürütebilir.
Gürültü Kirliliği Benzeri Diğer Çevre Problemleri Nelerdir?
Gürültü kirliliği, insan yaşamını olduğu kadar diğer canlıların yaşamını da olumsuz etkiliyor. Örneğin; kutlama amacı ile “gökyüzünde görsel şölen” adıyla gerçekleştirilen havai fişek gösterilerinde ses seviyesi aniden ve aşırı derecede yükseliyor. Bu durum insanlarda geçici işitme kaybına, kulak çınlamasına veya uğuldamaya neden oluyor. Bu güçlü ve ani ses insanların yanı sıra özellikle alanda bulunan veya alana yakın yakın olan canlıları da olumsuz etkiliyor. Havai fişek gösterileri sırasında gelişen ani ve yüksek sesten dolayı birçok kuşun kalbi duruyor.
Ses kirliliğinden dolayı kuş popülasyonlarında ve yiyecek arama faaliyetlerinde azalmalar meydana geliyor. Gece hayvanları ve sesli iletişime dayanan kuş türleri gürültü kirliliği bulunan bölgelerden kaçıyor. Bu durum, tohum dağılımını ve ekosistem çeşitliliğini olumsuz etkiliyor.
Görüldüğü gibi ses kirliliği habitat tahribatına neden olarak doğal çevreye de zarar veriyor.
Çevre problemlerinin ortak özelliği, aynı anda hem insan hem de diğer canlıların yaşamını ve doğayı doğrudan etkiliyor olmasıdır. İnsanları, doğal çevreyi ve doğal çevreyi paylaştığımız hayvanları ses kirliliği ve diğer çevre problemlerinden koruyabilmek için öncelikle problemin ve boyutlarının farkına varmamız gerekiyor. Gürültü kirliliği gibi doğal çevreyi olumsuz etkileyen çevre problemleri şu şekilde sıralanabilir:
Çevre Kirliliği
Işık Kirliliği
Toprak Kirliliği
Görüntü Kirliliği
Hava Kirliliği
Yukarıda sıraladığımız çevre problemlerini kontrol altına alarak minimum seviyeye düşürürsek doğal çevreyi ve canlı yaşamını koruyabiliriz.
1 Yorumlar
Ödev de işime çok yaradı böyle çalışmaya devam.
Yorum Yap