COP29: İklim Kriziyle Mücadelede Dönüm Noktası mı?
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP29), 11-22 Kasım 2024 tarihleri arasında Azerbaycan’ın Bakü şehrinde düzenlendi. Zirve, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğiyle mücadele etmeleri için 2035 yılına kadar her yıl 300 milyar dolar sağlamayı taahhüt etmesiyle sonlandı. Ancak, bu anlaşma, fonun hızla büyüyen iklim krizini ele almak için yetersiz olduğunu düşünen aktivistler tarafından eleştirildi. Konferans ayrıca uluslararası iklim müzakerelerinin karmaşıklığı ile birlikte fosil yakıt çıkarlarının rolünü ve adil bir iklim eylemi sağlanmasındaki zorlukları da gözler önüne serdi.
1. COP29'a Giriş
COP29, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamındaki Taraflar Konferansı'nın 29. oturumu olarak, 11-22 Kasım 2024 tarihleri arasında Azerbaycan’ın Bakü şehrinde gerçekleştirildi. Konferans dünya liderleri, iklim uzmanları, aktivistler ve farklı sektörlerden katılımcıları bir araya getirerek iklim değişikliğine karşı stratejiler geliştirmeyi ve bu stratejileri hayata geçirmeyi amaçladı.
2. COP29’un Temel Sonuçları
2.1 İklim Finansmanı Anlaşması
COP29'un en dikkat çekici sonuçlarından biri, gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliği ile mücadele ve uyum çabalarını desteklemek için 2035 yılına kadar her yıl 300 milyar dolar sağlamayı kabul etmesiydi. Bu taahhüt, iklim değişikliğine karşı savunmasız olan ülkelere daha fazla mali kaynak sağlamayı, sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçişlerini destekleyip hızlandırmayı ve iklim etkilerine karşı dirençlerini artırmayı hedefliyor.
2.2 Karbon Kredisi Ticaret Çerçevesi
Delegeler, Paris Anlaşması'nın 6.4 maddesi çerçevesinde uluslararası karbon kredisi ticaretini düzenleyecek BM destekli bir çerçeve üzerinde uzlaşma sağladı. Bu karar, karbon kredisi ticaretini daha erişilebilir hale getirerek ve emisyon azaltım projelerini teşvik ederek, büyük ölçüde gelişmekte olan ülkelere aktarılacak milyarlarca dolarlık iklim finansmanının önünü açmayı amaçlıyor.
3. Eleştiriler ve Tartışmalar
3.1 Yetersiz Finansman Taahhütleri
Her yıl 300 milyar dolar sağlama taahhüdüne rağmen, birçok gelişmekte olan ülke ve aktivist bu anlaşmanın yetersiz olduğunu belirtti.. Bu gruplar, belirtilen fonun iklim krizine etkili bir şekilde yanıt verebilmek için gerekli olan yıllık 1,3 trilyon dolarlık ihtiyaçtan oldukça uzak kaldığını vurguladı. Hindistan ve Marshall Adaları gibi ülkelerin temsilcileri, bu anlaşmayı "adalet skandalı" olarak değerlendirerek, taahhüt edilen miktarla gerçek ihtiyaçlar arasındaki kapanmayacak derin uçuruma dikkat çekti.
3.2 Fosil Yakıt Çıkarlarının Etkisi
COP29'da fosil yakıt lobicilerinin yoğun katılımı, iklim müzakereleri üzerindeki etkileri konusunda ciddi endişelere yol açtı. Raporlara göre, zirveye petrol, gaz ve kömür sektörlerinden 1.770'ten fazla temsilci katıldı. Bu sayı, Azerbaycan, Brezilya ve Türkiye dışındaki tüm ulusal delegasyonların boyutunu aştı. Bu orantısız temsil, fosil yakıt çıkarlarının sera gazı emisyonlarını azaltma ve yenilenebilir enerjiye geçiş hedeflerini baltaladığı yönünde eleştirilere neden oldu.
3.3 İnsan Hakları Endişeleri
COP29'un ev sahibi ülke olarak Azerbaycan'ın seçilmesi, hem insan hakları sicili hem de petrol ve gaz üretimindeki rolü nedeniyle yoğun eleştirilere neden oldu. Aktivistler ve sivil toplum örgütleri, Azerbaycan’da gazeteciler ile çevre aktivistlerine yönelik baskılara dikkat çekerek, konferansın bu ülkede düzenlenmesinin hükümetin politikalarını meşrulaştırdığı ve gerekli insan hakları reformlarından dikkati başka yöne çektiğini savundu.
4. Savunmasız Ülkelerin ve Aktivistlerin Tepkileri
COP29’un sonuçları, savunmasız ülkelerin temsilcileri ve iklim aktivistlerinin sert eleştirilerine yol açtı. Kararlaştırılan fonların, iklim krizinden en çok etkilenen ülkelerin acil ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz olduğu konusunda fikir birliğine vardılar. Aktivistler, bu anlaşmayı gelişmiş ülkelerin bir ihaneti olarak tanımlayarak, destek eksikliğini ve cesur hedeflerin bulunmamasını sert bir şekilde eleştirdi.
5. İlerisi İçin Zorluklar ve Fırsatlar
5.1 Daha Hırslı Hedeflere İhtiyaç
COP29’un sonuçları, gelişmiş ülkelerden daha iddialı taahhütlerin gerekliliğini ortaya koyuyor. İklim krizine etkin bir şekilde müdahale etmek için daha fazla mali destek, daha sıkı emisyon azaltma hedefleri ve fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş için kararlı ve hızlı bir çaba gerekiyor.
5.2 Uluslararası İş Birliğini Güçlendirmek
İklim değişikliğiyle mücadelede gerçek ilerleme kaydedebilmek için güçlü bir uluslararası iş birliği şart. Ülkelerin, teknoloji, bilgi ve kaynaklarını paylaşarak özellikle savunmasız ülkelerin etkili iklim eylemi stratejilerini hayata geçirebilmeleri için destek sağlamaları büyük önem taşıyor.
5.3 İklim Eyleminde Adalet ve Eşitlik
İklim eyleminin temelini oluşturan adalet ve eşitlik, iklim değişikliğinin farklı topluluklar üzerindeki orantısız etkilerinin kabul edilmesini ve mali ile teknik desteğin en çok ihtiyaç duyanlara öncelikli olarak sağlanmasını kapsar. Aynı zamanda, gelişmiş ülkelerin sera gazı emisyonlarından kaynaklanan tarihsel sorumluluklarının da dikkate alınmasını gerektirir.
Sonuç
COP29, hem elde edilen ilerlemeleri hem de küresel iklim müzakerelerindeki devam eden zorlukları gözler önüne serdi. 2035 yılına kadar her yıl 300 milyar dolar sağlanmasını öngören anlaşma, önemli bir adım olarak görülse de, iklim krizine etkili bir yanıt vermek için gereken finansmanın oldukça gerisinde kalıyor. Savunmasız ülkeler ve aktivistlerden gelen eleştiriler, daha adil ve iddialı iklim eylemlerine duyulan ihtiyacı bir kez daha gündeme taşıdı. Önümüzdeki süreçte, uluslararası toplumun iş birliğini güçlendirmesi, finansal taahhütlerini artırması ve adaleti merkeze alması, hem iklim değişikliğiyle etkili mücadele hem de en kırılgan toplulukların korunması açısından kritik bir öneme sahip olacak.
Eyleme Geçirilebilir Öneriler
1. İklim Finansmanını Artırmayı Savunun
Gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin iklimle mücadele ve uyum çalışmalarını desteklemek adına daha yüksek mali taahhütlerde bulunmasını teşvik eden girişimleri destekleyin. Bu, savunmasız ülkelerin iklim krizine karşı daha güçlü bir yanıt vermelerini sağlayacaktır.
2. İklim Müzakerelerinde Şeffaflığı Teşvik Edin
Uluslararası müzakerelerde savunmasız ülkelerin çıkarlarının göz ardı edilmemesi için şeffaflık ve hesap verebilirlik talep edin. Bu, adil ve kapsayıcı kararların alınmasına katkı sağlar.
3. Yenilenebilir Enerji Geçişini Destekleyin
Sera gazı emisyonlarının azaltılması için fosil yakıt kullanımını terk etmeyi ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hem politika hem de bireysel düzeyde destekleyin.
4. İklim Adaleti Hakkında Farkındalık Yaratın
İklim değişikliğinin, belirli topluluklar üzerindeki orantısız etkilerine dikkat çekin ve adil çözümler üretilmesi için farkındalık oluşturun.
5. Sivil Toplum Kuruluşlarıyla İş Birliği Yapın
İklim eylemini savunan ve hükümetlerle şirketlerin çevresel etkiler konusunda hesap vermesini sağlayan sivil toplum kuruluşlarını destekleyin ya da bu kuruluşlarla iş birliği yaparak değişime katkıda bulunun.
Yorum Yap