İster bir e-ticaret girişimcisi olmayı düşünün, ister bir süredir ürün satıyor olun hedef kitlenizin harika bir deneyim yaşamasını sağlamak için birçok çaba içinde bulunursunuz. Bunun için; hızlı açılan sayfalara sahip olan bir e-ticaret platformuna sahip olabilmek adına verdiğiniz çabalarınız, marka bilinirliğinizi desteklemek için reklam kampanyaları ve tanıtım organizasyonları düzenlemeniz, ürün görsellerinizin göz alıcı olması için profesyonel ürün fotoğraf çekimleri ve optimizasyon süreçleri gibi giderek uzatabileceğimiz bir listeye sahip EcomMovers.

Tüm bu çabalardan sonra satış yapmak elbette çok heyecan verici! Ancak sipariş alındıktan sonraki süreçlerin hatasız bir şekilde hayata geçip, verilen siparişlerin müşterinizin eline hızlı ve doğru bir şekilde geçmesini sağlamak ayrı bir beceri gerektirir. Bu yüzden muhtemelen depolama, sipariş karşılama ve kargo gönderilerini en iyi şekilde organize edebilmek adına ciddi bir emek ve zaman harcıyorsunuz.


Alınan siparişleri kendi bünyenizde paketlemenin ve sevk etmenin tüm süreçleri dilediğiniz gibi yönetme imkanı vermesi ilk etapta bir avantaj olarak düşünülebilir. Fakat artan satış grafiği ile birlikte paketleme ve sevk operasyonları için çok daha fazla kaynak ve zaman ayırma durumunda kalacağınız neredeyse kaçma imkanınızın olmadığı bir gerçektir.


Gelin bir senaryo üzerinden devam edelim;


"Envanter tutma" bir çoğumuz için pek hoş bir çağrışım yapmaz. Bitmek bilmeyen sayım ve kontrol için harcanan uzun saatler, tüm fiziksel stokların sayılarak ve kayıtlar ile eşleştiğinden emin olarak envanterleri yönetmek birçok işletme için hayatın gerçekleri arasındadır. Tüm bu can sıkıcı süreçleri tamamlayıp, uzun zamandır planladığınız yeni ürün kategoriniz için reklam kampanyanızı hayata geçiyorsunuz ve beklediğiniz gibi siparişler kısa sürede yağmur gibi yağmaya başlıyor. Ama o da ne, bu sipariş yağmuru bir anda sipariş iptal ve şikayet yağmuruna dönüşüyor. Yaptığınız kısa bir kontrolün ardından yeterince stok tuttuğunuza inandığınız yeni ürünlerinizin elinizde kalmadığını fark ediyorsunuz. Bu gerçek, bir anda başınızdan aşağıya kaynar suların dökülmesine neden oluyor. Peki, sorunun kaynağı ne olabilir?

Size de tanıdık geldi mi bu senaryo?

Yüksek riskler içeren tüm bu operasyonları sizin adınıza yönetecek bir iş ortağı ile çalışarak aşağıdaki avantajları hızlı bir şekilde deneyimlemeye başlamak etkili bir alternatif olabilir.

  •  Nakliye maliyetlerini düşürme.
  •  Genel işletme giderlerinden tasarruf.
  •  İşletmeniz büyüdükçe artan depolama alanı ve iş gücüne anlık yanıt alabilme.
  •  Birçok farklı ürün ve hizmet tedarikçisine tek noktadan erişim.
  •  Teknoloji alt yapısı ile anlık raporlama imkanı ve profesyonel ekip ile üst düzey hizmet kalitesi.
  •  Ve en önemlisi, asıl faaliyet alanınız olan müşterilerinize odaklanarak işinizi büyütme imkanı.

Hepsini bir araya getirmek gerekirse;
Sipariş karşılama sürecini dış kaynak kullanarak yürütmek, müşteri beklentileri yeni zirvelere ulaşırken, işletmenizin verimlilik kazanarak rekabetçi kalmasına yardımcı olabilecek güvenilir bir iş ortağına sahip olmanız anlamına gelir. 

Madalyonun Diğer Yüzü, Sürdürülebilir E-Ticaret Lojistiği 

E-Ticaret alışverişinin çevresel etkisine ilişkin tüketici bilinci arttıkça, sürdürülebilirlik tedarik zinciri sektörü için daha büyük ve daha stratejik bir konu haline geliyor. Önümüzdeki yıllarda e-ticaret satışlarının daha da hızla artmasının beklenmesiyle, sektör oyuncuları e-ticaret sipariş karşılama operasyonları için çevre dostu, karbon emisyonu düşük ya da mümkün olduğunca karbon salınımı olmayan çözümler bulmaya zorlanacaklar ve bu girişimler, gelecek yıllarda işletmelerin geleceğini şekillendirecek.

Sürdürülebilirlik girişimleri söz konusu olduğunda, işletmelerin kısa vadeli finansal performansa odaklanmaktan uzun vadeli etkileri ve stratejik sonuçları vurgulayan bir odaklanmaya geçmeleri gerekiyor. Başarılı olmak için e-ticaret lojistiği hizmet sağlayıcı firmaları, e-ticaret sipariş karşılama operasyonlarını yeniden değerlendirmeli, geleneksel düşünceye meydan okumalı ve kuruluşlara ve nihayetinde müşterilere sürdürülebilir dağıtım çözümleri sunan çevre dostu en iyi uygulamaları aramalıdır.

Sürdürülebilirliği stratejik bir girişim olarak benimsemenin ön saflarında yer alan şirketler, bunu “hızlı ve pratik çözümler üretme” girişimleriyle başlayan ve ardından daha büyük ve daha sermaye yoğun projelere geçme planları olan bir yolculuk olarak görmelidir. Kirliliğin dünya çapında büyüyen bir sorun olduğunu ve ambalaj atığının büyük bir etken olduğunu anlayan şirketler, bu soruna daha sürdürülebilir paketleme alternatifleri arayarak yanıt vermeye başlıyor. Bu noktada geri dönüştürülmüş ve geri dönüştürülebilir ambalaj materyalleri ile bitki bazlı, doğada çözülebilen malzemelerden yapılan ambalajlardır. Aynı zamanda sürdürülebilirlik yolculuklarında etkili bir ilk adım arayan işletmeler, "doğru boyutta" ambalajlamayı eylem planlarının ilk sıralarına almaktalar. Gereksiz paketleme materyal kullanımının önüne geçerek ve mümkün olan durumlarda ambalajları tekrar kullanarak doğa ve geleceğimiz için çok daha pozitif adımlar atma şansına bugünden sahibiz. 

Üreticiler, distribütörler ve perakendeciler artık çevre üzerindeki etkilerini en aza indirmenin önemini göz ardı edemezler. İş liderlerinin sürdürülebilir tedarik zinciri çözümlerini benimseme sorumluluğu her zamankinden daha fazla. Gelecekte şirketler, sürdürülebilirliği göz önünde bulundurarak stratejik girişimleri giderek daha fazla şekillendirecekler ve bunu benimseyen markalar, tüketicilerin değerlendirme kriterlerinde kaçınılmaz olarak ön sıralarda gelecektir.