Zeytinyağı içerisindeki E,K vitaminleri ve mineraller bakımından zengin, antioksidan ve fenolik bileşenler içeren yapısıyla da hem sağlıklı, hem lezzetli bir temel gıdadır.

Zeytinyağı sindirim sistemini düzenler, kalp dostudur, hücre yapısının yenilenmesini sağlar, kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur, karaciğeri temizler, cilt sağlığımızı korur… Vücudumuza birçok faydalı etkisi vardır.  

Peki bu sağlık ve lezzet kaynağı “süper gıdayı” alırken nelere dikkat etmeliyiz? Bugüne kadar doğru bildiğimiz yanlışlar nelerdir?

*Riviera en kaliteli zeytinyağıdır. YANLIŞ!

En kaliteli zeytinyağı sınıfı “natural sızma zeytinyağı” dır. Riviera zeytinyağı, doğrudan yemeye uygun olmayan rafine zeytinyağlarının ısı ve kimyasal ile işlendikten sonra belirli oranda natural sızma zeytinyağı ile karıştırılması ile elde edilir.

Bir zeytinyağının natural sızma zeytinyağı sınıfında olabilmesi için asiditesi 0,8’in altında olmalı ve bazı kimyasal değer aralıklarında bulunmalıdır. Bunun yanında meyvemsilik (çimen, çağla, badem, enginar, yeşil muz..), dilde acılık (Acı biber acılığından ziyade roka acılığı olarak ifade edilebilir.) ve boğazda yakıcılık (Mide yanması olarak değil boğazda keyif veren yanma hissi olarak ifade edilebilir.) olarak ifade ettiğimiz 3 temel pozitif duyusal özelliği taşımalıdır. 

Dolayısıyla zeytinyağı alırken kimyasal analizleri yapılmış, duyusal olarak kusuru olmayan yağlar tercih edilmelidir. Satınalma kararı verirken analizlerini görebildiğiniz markaları tercih edebilirsiniz.

*Zeytinyağının rengi bir kalite göstergesidir. YANLIŞ

“Yağ çok kaliteli, altın sarısı rengi var.” maalesef sıkça duyduğumuz yanlışlardan biri… Zeytin yağının rengi hasat döneminden, zeytinin cinsine, işlenme şekline vs. gibi birçok etkene bağlı olarak altın sarısı renginden koyu yeşile kadar pek çok farklı tonda olabilir.

Satınalma kararı verirken bir kalite kriteri olarak zeytinyağının rengine bakılmamalıdır.  

*Hakiki zeytinyağı buzdolabında donar. YANLIŞ

Zeytinyağının donmasının kalite kriteri olduğu konusu doğru bilinen yanlışların başında gelir. Zeytinyağı +5 -5 derece aralığında kristalleşmeyle başlar. Gerçek donma noktasının -12 derecelerin çok altına da düşebildiği bilinmektedir.

Dolayısıyla donmuyor oluşu kalitesiz olduğu ya da donması kaliteli olduğunun bir göstergesi değildir. Zeytinyağının kalitesi yalnızca kimyasal ve duyusal analizlerle bilinebilir. 

*Taş baskı sıkım yöntemi en iyi zeytinyağı elde etme yöntemidir.  YANLIŞ.

Geleneksel üretim yöntemlerinden olan taş baskı sıkım, nostaljik olarak kulağa hoş gelse de sıkım esnasında zeytinyağı kalitesini koruyamadığından (üretim esnasında ısı, ışık ve oksijene maruz kalır) en iyi yöntem gelişen teknoloji ile üretim esnasında ısıyı yükseltmeden, oksijene maruz bırakmadan üretim yapabilen mekanik sıkım yöntemidir.   

*Zeytinyağı ile kızartma yapılmaz. YANLIŞ

Günümüzde hala “zeytinyağı sıcak yemeklerde kullanılır mı?” sorularıyla karşılaşabiliyoruz maalesef. Evet! Zeytinyağı tüm sıcak tencere ve fırın yemeklerinde, meze ve salatalarda, hatta kızartmalarda kullanılabilir. Sanılanın aksine zeytinyağının yanma derecesi yüksektir ve güvenle kızartmalar için kullanılabilir.

*Zeytinyağı tadını yıllandıkça bulur. YANLIŞ

Zeytinyağının tavsiye edilen raf ömrü 2 yıldır. 2 yıldan sonra kalitesini kaybetmeye başlar.

Hasat döneminden sonra depolarda uygun koşullarda saklanmalı ve kaliteyi maksimumda tutacak ambalajlarda müşterilere sunulmalıdır.

*Şeffaf ambalajlar tercih edilmelidir. YANLIŞ

Zeytinyağı kalitesini olumsuz etkileyen 3 önemli unsur ısı, ışık ve hava ile temastır. Üretim esnasında, depolama ve ambalajlamada zeytinyağı kalitesini maksimum şekilde koruyabilecek yöntem ve malzemeler seçilmelidir. Zeytinyağı üretildikten sonra ışık ve havayı geçirmeyen krom tanklarda, serin ortamda saklanmalı, müşterilere de koyu renk cam şişelerde ve ya laklı tenekelerde sunulmalıdır.

Zeytinyağı alırken teneke ya da kilitli kapaklı, koyu renk cam ambalajlar tercih edilmelidir


*Tüm bunların yanında genel bir konudan bahsederek, yazımızı son bir notla bitirelim. :) Eğer satın alacağınız bir ürün yerel markalarda da bulunuyorsa, mümkün oldukça yerel markaları tercih edelim. Butik üreticileri, yerel markaları desteklemek önemli bir konu. Hem destek olmak hem de özenle üretilmiş bir ürün almak istiyorsak yerel markalara öncelik vermeliyiz.

 

Sevgiler

Elianor Zeytinyağı Kurucusu Arzu Çolak